Stresle Baş Edemiyorum!
Çocuk ve ergenler sürekli değişen koşullara ve çevreye uyum sağlayarak gelişimlerini sürdürürler. Onlar gelişirken ruhsal sorunlar da beraberinde gelişmektedir. Ruhsal sorunlar üzerinde doğal etkenler ve insan kaynaklı etkenler oldukça etkilidir. Gelişimsel gerilik, fiziksel sorunlar, doğumda yaşanan komplikasyonlar, karmaşık aile yapısı, erken anne baba kaybı, anne babanın ruhsal hastalıkları ve suç eğilimleri, felaket ve kazalar psikiyatrik bozukluklara yatkınlığı ve aynı zamanda yetişkin hayatında çeşitli sorunlar yaşama ihtimalini arttırmaktadır. Ailenin dağılması, anne babanın ayrılması ya da aileden birinin kaybolması çocuğun varlığına ve yaşamına doğrudan yönelen bir stres etkenidir. Bunlar olurken çocukta bilişsel esnek ve kolay şekil alabiliyor olması, strese karşı kendine koruyan uyum davranışlarını geliştirebilme yeteneğine sahip olması oluşabilecek etkileri de azaltmaktadır. Olumsuz değişken koşullar her çocukta kendini farklı göstermektedir. Bazı çocuklarda psikopatoloji gelişirken bazı çocuklarda ise herhangi bir problem görülmeyebilir. Fakat yaşanan ilk olumsuz durumlarda kişiler arası etkileşim de etkilenir ve bu durumun uzamasına neden olmaktadır.
Çocuk ve ergenler karşılaştıkları durumları biraz daha kişileştirerek kendi ihtiyaç ve amaçlarına tehdit olarak algılayabilmektedir. Bu durumda çocukta öz güveni, içsel inançları ve gelecek beklentisi ile ilgili olumsuz değerlendirmeler oluşmaktadır. Ayrıca olumsuz durumların etkilerinin hemen ortaya çıkmayıp zaman içerisinde kendini farklı sorunlarla göstermesi olağandır. Araştırmalarda ergenlikte yaşanan stresin intihar düşünce ve girişimini 7 kat arttırdığı bulunmuştur.
Pozitif davranış değişiklikleri ve yüksek zeka seviyesi stresle karşılaşan bu grubun stresle başa çıkma ve oluşabilecek davranış sorunlarını engelleyebilme becerileri daha yüksektir. Aynı zamanda bilişsel yeteneklerinin esnek ve kolay şekil alabilirliği, uyumlu ve olumlu davranış geliştirebilme yeteneklerinin olması da stresle baş edebilmede oldukça etkilidir ve bunlar kazanılabilir becerilerdir.
Kazanılan becerileri korumak için yakın ve toplumsal çevre oldukça önemlidir. Koruyucu etkenlerde bireysel, aile ve akran çevresi en önemli üçlüdür. Aile içerinde sıcak ve güvenli bir ortam, tutarlı ebeveyn tutumu, tutarlı disiplin uygulaması; akran ilişkilerinde yakın ve samimi ilişkilerin kurulması, destekleyici okul ortamı önem taşırken, çocuk ya da ergenin mizac, cinsiyeti, fizyolojik tepkisi, kontrol duygusu, baş etme tarzı ve zeka düzeyi stresi algılamada ve yönetmede oldukça etkilidir.0